22 Kasım 2015 Pazar

2 yaş krizi


Ecnebiler malum bu 2 yas krizine "Terrible twos" diyorlar ve ekliyorlar; "terrifying threes, horrible fours". Özetle, kendini kandırma arkadaş, bundan sonra sana rahat yüzü yok.

Olanla ölene çare yok deyip kabullenenlerin bu süreci çok daha kolay atlattığı bir gerçek. Kendince çocuğunu "bozuk" addedip düzeltmeye çalışanlar için ise hayat tam anlamıyla zindana dönüyor. 

Daha Arda 10 aylık olduğu için bunlar sadece arkadaşlarımdan gözlemlediklerim. Biz ne yaparız, hangi sinir krizlerinden girer, hangi kafayı yemelerden çıkarız inanın şimdiden düşünmek dahi istemiyorum :)

Bana bunları yazdıran ise demin caddede gördüğüm bir aile. 

Önce çocuk dikkatimi çekti. Dünya tatlısı bir çocuk, tatlı tatlı yürüyordu. Hatta içimden "ayyy Arda da böyle yürüyecek ne kadar tatlı." Diye geçirdim. 

Bir süre gözümden kayboldular. Bu süreçte ne olduysa, tekrar gördüğümde çocuk çığlık çığlığa ağlıyordu (merhaba 2 yas krizi). Babası omzuna attı oğlanı, bir müddet böyle yürüdüler ama tabi çocuğun çığlıkları aynen devam ediyordu. Yaklaşık 10 adım sonra (yani çok uzun bir süreçten bahsetmiyorum) adam bezgin bir şekilde çocuğu bir banka oturttu ve arkasına bile bakmadan gitti! Evet, gitti!!!

Çocuğun annesi de arabasını sürüyordu, kadın da bir süre adamla devam etti. Çocuk ağlamayı kesmiş, şok vaziyette anne-babasının gidişini izliyordu. Neyse ki annesi bir süre sonra geri döndü ve çocuğu banktan aldı. 

İzlediğim bu manzara karşısında dehşete düşmüşken bir yandan da olayın 2 tarafının hislerini anlamaya çalıştım. Baba ne gibi bir "ders" vermek aracıyla evladını terk eder-miş gibi yapmıştı? Çocuk, neden ağlıyordu ve anne-babasının onu böyle bir kalabalıkta bir başına bırakmalarından ötürü nasıl hissetmiş, bilinçaltına nasıl bir kayıt kazınmıştı??

O adama sormak isterdim, hayatta en güvendiğin insanlar seni hiç tanımadığın insanlarla dolu bir yerde bir başına bırakıp arkalarına bile dönüp bakmadan gitseler ne hissederdin?? Bu kadar kolay mı terk edebilir "baba figürü"?..

2 yaş krizi, 3 yaş buhranı demeden bebeklerimizi anlamamız gerek. Onların bilinçaltlarına yaptığımız her hareketin, kurduğumuz her cümlenin yazıldığını bilerek, davranışlarımızı ve sözcüklerimizi özenle seçmemiz gerek. 

Çocuk sahibi olmak çok kolay da, ana-baba olmak zor zanaat...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder